Özetler

Macaristan’ın küresel tarihi: Kavram, uygulama ve çalışmaya dair değerlendirmeler
FERENC LACZÓ - ANDRÁS VADAS - BÁLINT VARGA

Bu makalede, yakın zamanda Macarca yayımlanan ve 159 yazarın yazdığı, 1048 sayfalık, 203 kısa bölümü içeren iki ciltlik Macaristan’ın Küresel Tarihi’nin editörleri, bir ülkenin tarihini uzun soluklu bir şekilde yeniden yorumlamak için ulusötesi yöntemleri tutarlı bir şekilde uyguladıkları kavramlarını okuyuculara sunmakta ve Macar tarihini ilk kez küresel çerçevelere yerleştirme konusundaki önemli hedeflerini tartışmaktadırlar. Makale, daha sonra ortaya koyulan temel araştırma soruları ve iki ciltte de bulunan bölüm türleri de dahil olmak üzere bu kapsayıcı kavramın uygulandığı özgün yöntemi tartışmaktadır. Makalenin üç editörü aynı zamanda yeni bir Batı Avrupa tarihyazımı “modelinden” nasıl faydalandıklarını ve bu modeli uyarladıklarını, bu modelin yarattığı zorlukları ve Avrupa’nın yarı-çevre bölgelerinin tarihyazımı açısından ortaya koyduğu fırsatları da değerlendirmektedir. Son olarak bu makale, Macaristan’ın Küresel Tarihi’nin de parçası olduğu tarihyazımındaki mevcut dalganın tekil ülkelerin tarihlerini küresel bir şekilde bağlamsallaştırmak için ortaya koyduğu daha teorik soruları ele almaktadır.

Anahtar kelimeler: ulusötesi ve küresel tarih, küreselleşme ve degloballeşme, Avrupa tarihyazımı, milliyetçilik ve ulusal tarihyazımları, Macar tarihi, Osmanlı tarihi

*

Köroğlu destanına tarihsel bir bakış: İran ile Anadolu arasında eşkıyalık ve nostalji
ALİ AYDIN KARAMUSTAFA

Bu makale Köroğlu destan geleneğini tarihi bir bakışla ele alır. Geleneği özetledikten sonra Kafkasya’da bulunan versiyonun zenginlik ve tarihi değerini vurgular. Eşkıya figürüyle canlandırılıp ideal olarak tasavvur edilen bir geçmiş imgesi bu anlatıları 17. yüzyıl bağlamına oturtmamızı mümkün kılar. Köroğlu bölgede önceden yaygın olan gazi tipinin yerini alıp devlet karşıtı olan yeni bir kahraman-alp tipini sunmuştur. Aşiretli bir Türkmen olarak tanımlanan bu figürün maceraları Osmanlı ile Safavi devletlerinin 16. yüzyılın sonundan itibaren yaşadıkları krizleri yansıtır.

Anahtar kelimeler: Köroğlu, Kafkasya, eşkıyalık, nostalji, kahraman-alp figürü,
destan

*

Osmanlı’da erken dönem sosyalizm ve radikal cumhuriyetçiliğin düşünsel kökenleri
BANU TURNAOĞLU

Bu makalenin amacı, teorik tartışmalarda uzun süredir ihmal edilen Osmanlı erken dönem sosyalist fikirlerini 19. yüzyılın globalleşen sosyalist düşünce haritasına entegre etmektir. Çalışmanın ilk bölümünde Mehmed, Reşad ve Nuri Beylerin yazılarında Yeni Osmanlıların radikal kolunun sosyalist ve cumhuriyetçi dili ele alınacaktır. İkinci bölümde, Paris Komünü ve Birinci Enternasyonal’in Osmanlı’daki aleyhtarları ve savunucuları arasında, sosyalizmin ve komünizmin anlamları, etkileri ve olası tehditleri üzerine cereyan eden tartışmalar yeniden kurgulanacak, Osmanlılar basınının ve radikallerin sosyalizmden ne kastettikleri ve Komün ve sosyalizmin onlar için ne anlama geldiği incelenecektir. Bu makale, geleneksel tarihyazımının iddia ettiğinin aksine, sosyalizmin Türkiye’de gecikmiş bir şekilde ortaya çıkmadığını gösterecektir. 1848 İhtilalleri ve daha da önemlisi 1871 Paris Komünü, Türkiye’deki sol söylemde önemli dönüm noktaları olmuştur. Türk sosyalist perspektiflerinin bu erken gelişimi, Türkiye’nin pasif bir gözlemciden ziyade 19. yüzyılın küresel entelektüel eğilimlerinin aktif bir ka tılımcısı olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağı anlamına gelmektedir. Yeni Osmanlılar hareketinin unutulmuş radikal kanadının sosyal ve siyasi düşüncelerini yeniden incelemek, bizi yaşadıkları toplumu ve uluslararası düzeni nasıl anlayıp yorumladıklarını daha iyi anlamaya ve cumhuriyetçiliğin alternatif anlamlarını veya yorumlarını yeniden düşünmeye teşvik edecektir.

Anahtar kelimeler: sosyalizm, Yeni Osmanlılar, Paris Komümü, radicalism, cumhuriyetçilik

*

Yunan basınının bakış açısından Küçük Asya seferinde “öteki” olarak Türk
NİKOS CHRİSTOFİS

Günümüzde Yunanlar arasında hâkim olan algı, Türkiye’yi ve Türk’ü “öteki” olarak görmektedir. Böyle bir algının yaygınlığı büyük oranda Helenizm’e yönelik ebedi Türk yayılmacılığı argümanı ile yıllar boyunca inşa edilmiş olan Yunan ulusal anlatısında görülebilmektedir. Bu türden sağlam ve planlı düzenlenmiş, “şeytanlaştırılmış” “öteki” imgesi, verili “öteki” imgesini kuran, meşrulaştıran ve yeniden üreten “travmatik bir mağduriyetin” eşzamanlı olarak üretilmesini gerektirir. Bu makale bu çerçevede 1919-1922 Türk-Yunan Savaşı’na odaklanmaktadır ve Türk’ün Atina basınında hem Venizelosçular hem de kralcılar tarafından nasıl gösterildiğini ortaya koymaya çalışacaktır. Bu makale bu amaçla özel olarak Venizelosçu Estia (Ocak) ve kralcı Kathimerini (Günlük-Günlük Gazete) gazetelerini kaynak olarak kullanmaktadır ve iki karşıt ideolojik kampa ait olmalarına rağmen bu gazetelerin Türkiye’yi ve Türk’ü kamuoyuna sunuş biçimlerinde aynı çizgide olduklarını gösterecektir.

Anahtar kelimeler: Küçük Asya Seferi, Ötekileştirme, Yunan Basını, Steriotip

*

Cihan Harbi sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nda Milli Mücadele hareketinin ideolojik görünümü
ERIK J. ZÜRCHER

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 1913-18 arası iktidarı elinde tutmuş kadrolarnın organize ettiği Anadolu’daki ulusal direniş hareketinin Birinci Dünya Savaşı sonrası döneminin ilk fazındaki (1918-1922) referansı Osmanlı İmparatorlu ğu olarak kaldı. Ulusal direniş hareketi imparatorluğun varlığını devam ettirmesi için savaşmıştı fakat bu aynı zamanda kati surette “ulusal bir mücadeleydi.” Bu mücadelede her biri her daim eşit derecede önemde olmayan dört farklı etkiden bahsetmek mümkündür: İmparatorluk mirası, Müslüman milliyetçiliği, Wilsoncu kendi kaderini tayin hakkı ve anti-emperyalizm. Neticede ortaya çıkan resim ideolojik olarak hibrit bir harekete işaret etmektedir. Her ne kadar hareketin ana hatları Osmanlı imparatorluk mirası, Müslüman milliyetçiliği ve Wilson’un programı etrafında şekillenmiş ise de bu direniş hareketinin aynı zamanda İslamcı tınıları da olan sol kanadında Bolşevizmin ve radikal sosyalizmin özellikle de emperyalizm ve kolonyalizmin sömürdüğü halkların özgürleşmesi gibi bazı fikirleri sınırlı da olsa alıcı bulmuştur. Direnişin destekçileri açısından Osmanlı İmparatorluğu’nun varlığını sürdürmek istemekle bu fikirler arasında bir tezat yoktu çünkü hayatta kalmasını istedikleri emperyalist bir devlet değil Osmanlı Müslümanlarının ulusal-devletiydi.

Anahtar kelimeler: İmparatorluk Mirası, Müslüman Milliyetçiliği, Kendi Kaderini Tayin Hakkı, Ulus-devlet

*

“Bizim bakanlık ömürdür”: Hariciye Vekâleti’nin oluşumunda sadakat, liyakat, rekabet
MÜZEYYEN EZEL ÜNAL

Bu çalışma, Ankara’daki Hariciye Vekaleti’nin sosyal oluşumu üzerinedir. İmparatorluğun Hariciye Nezareti’nden Cumhuriyet dönemindeki Hariciye Vekaleti’ne dönüşme sürecindeki süreklilik ve kırılmaları, döneme damgasını vuran sadakat, liyakat ve rekabet tartışmaları üzerinden tartışmayı hedeflemektedir. Hangi imparatorluk memurunun Cumhuriyet döneminde yeniden istihdam edildiği, yeni devleti kimlerin temsil edeceği, tercih edilme nedenleri, içerme ve dışlama pratikleri, bu pratiklerin nasıl inşa edildiği, kişisel yakınlıklar ya da uzaklıkların bu süreçte nasıl bir rol oynadığı kısacası tüm bu “şahsileştirilmiş” pratiklerin kurumun oluşumundaki yerini tartışmaya çalışmaktadır. Bunu yaparken, diplomasiyi sosyal bir pratik, diplomatik kurumları da sosyal bir inşa olarak gören yeni diplomasi çalışmaları literatürünün yanında konumlanmaktadır. Diplomatların arşivlere ya da kitaplara yansıyan anıları, gözlemleri ve mektupları bu çalışmanın faydalandığı başlıca kaynaklar arasındadır.

Anahtar kelimeler: Hariciye Vekaleti, diplomasi, diplomatlar, liyakat, sadakat

*

“Her zaman siz dayak yersiniz, bu sefer de siz vurun”: 1950’lerde Karabük-Zonguldak rekabetini futbol üzerinden okumak
GÖKER GİRESUNLU - CAN NACAR

1930’larda kurulan iki kamu sanayi kuruluşu, Ereğli Kömür İşletmeleri ve Karabük Demir Çelik Fabrikaları, Zonguldak ve Karabük’te köklü bir değişime sebep oldu. İşletmelerin futbol takımları olan Kömürspor ve Demir Çelik Gençlik, 1940'ların başlarından itibaren yerel amatör ligde mücadele ediyorlardı. Ancak, çok partili sisteme geçiş ve Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının sona erişi, bu kulüplerin faaliyet gösterdiği sosyopolitik bağlamı dönüştürdü. Demokrat Parti’nin liberal politikaları 1950’lerde Karabük’te bir grup kapitalist sermayedarın yükselişine yol açtı. Yerel siyasette hayli etkili olan ve kentin sosyoekonomik büyümesinde öncü bir rol oynamaya çalışan bu sermayedarlar, merkezden dağıtılan kaynaklara daha fazla erişim sağlayabilmek için Zonguldak’ın bir ilçesi olan Karabük’ün il olması gerektiğine dair propaganda ve lobicilik faaliyetleri yürütüyordu. Hızla popülerleşen futbol söz konusu faaliyetler içinde önemli bir yer tutuyordu. Ağırlıkla bu sermayedarların kontrolü altında bulunan yerel basın, 1950’lerin ikinci yarısında Kömürspor ve Demir Çelik Gençlik arasındaki yükselen rekabeti kullanarak son zamanlarda hızla gelişen Karabük’e karşı vilayet idaresinin haksız ve taraflı bir tutum gösterdiğini
vurgulamaya çalışıyordu.

Anahtar kelimeler: 1950’ler, futbol, yerel rekabet, Zonguldak, Karabük

*

İstanbul işçi hareketine ilişkin yeni kaynaklar:Osmanlı başkentinde bir anarko-sendikalist: Zaharias Vezestenis
STEFO BENLİSOY

Osmanlı emek tarihi ve İmparatorluk’taki sosyalist hareketin başlangıcı üzerine yapılan çalışmalar uzun süre boyunca Osmanlı emek ve sosyalist hareketini, farklı ulusal emek ve sosyalist tarihlerin ön tarihi olarak ele alan ulus-merkezci yaklaşımları temel almıştır. Bu yaklaşım, bu homojenleştirici resme uymayan işçi hareketlerinin veya örgütlerinin ve işçi militanlarının ihmal edilmesi ne neden olmuştur. Ayrıca, 1912-1922 yılları arasındaki yıkıcı on yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin radikal demografik dönüşümü, geç dönem Osmanlı başkentinin çok etnikli ve çok dinli işçi sınıfını neredeyse tamamen ortadan kaldırmıştır. Bu makale, ilgili ulusal tarihyazımlarındaki bu ihmali ve hatta sessizliği sorunsallaştırmayı ve İstanbul işçi hareketinin öncü bir figürüne odaklanarak son dönem Osmanlı işçi ve sosyalist hareketinin çok daha geniş bir tasvirini sunmayı amaçlamaktadır. Bu makale, İstanbul Sendikalar Birliği sekreteri Zaharias Vezestenis’in siyasi fikirlerini, Balkan Savaşları sırasında Fransız devrimci sendikalist basınında yayımlanan makaleleri üzerinden inceleyecektir. Vezestenis’in makaleleri, Balkan Savaşları’nın çalkantılı dönemlerinde İstanbul’daki işçi sınıfının ve işçi hareketinin durumuna da ışık tutmaktadır.

Anahtar kelimeler: Osmanlı emek tarihi, Osmanlı sosyalizmi, Balkan Savaşları, Vezestenis, amele cemiyetleri ittihadı, antimilitarizm, devrimci sendikalizm.