Sosyoloji - 6. sayfa

Klasik Sosyoloji

Modern dünyanın anlaşılması için klasik sosyoloji mirasının önemi nedir? Bryan S. Turner, Klasik Sosyoloji’de bu sorunun cevabını etraflı bir şekilde ortaya koyan, ayrıntılı bir miras araştırması gerçekleştiriyor.

Patron Baba ve İşçileri
İşçi Sınıfı, Köylülük ve Paternalizm

Hasan Güler, Çan’daki Çanakkale Seramik fabrikası örneğinde, Türkiye’de sanayi ve sınıf ilişkilerindeki paternalizmin canlı bir resmini çiziyor. Çan’ın nasıl Amerikanvari bir “şirket kasabasına” dönüştüğünün hikâyesini anlatıyor.

Çatışma Çözümleri ve Barış

2013 ilkbaharında başlayan Barış Süreci, Türkiye’de Kürt sorunu ve politikasında nasıl bir dönüm noktasını ifade ediyor? Onlarca yıllık sorunun bir çözüme kavuşmasında bir aşama mı bu, yoksa sürüncemenin yeni bir merhalesi mi? Çatışmasızlık ortamından veya uzunca bir ateşkesten öte bir barış ufku görünüyor mu? Murat Aktaş’ın birçok uzmanın katkısını bir araya getiren derlemesinde, bu sorulara cevap aranıyor.

Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı

Yakov M. Rabkin, bu kapsamlı kitapta Siyonizme yönelik Yahudi muhalefetini tüm yönleriyle ortaya koyuyor: Siyonizme karşı Musevi geleneğin içinden gelen muhalefetin yapısını inceliyor, “Museviliğe yönelik bir tehdit” olarak görülen Siyonizme direnişin tarihçesini sunuyor.

Sessizliği Söylemek
Dindar Kadın Edebiyatı, Cinsiyet ve Beden

İslâmcılık, tesettür, muhafazakârlık, kadın, toplumsal cinsiyet, gündelik hayat ve birçok toplumsal-politik meseleyi, edebiyatın dünyası içinden tartışan bir kitap.

Şiddet, Siyaset ve Medenilik
Karabasanlar İçinde Türkiye

Şiddeti yok etmek mümkün değilse, o zaman buna teslim olmadan, bu gerçeği nasıl dönüştürebilir, bir siyasal pratiğe çevirebiliriz? Elinizdeki kitap, şiddet karşıtı siyaset geliştirmek için siyaset ve şiddet üzerine düşünmeye davet ediyor.

Metruk Ev
Halit Ziya Romanında Modern Osmanlı Bireyi

Bir modernlik deneyimi olarak metrukiyete sürüklenen bireylerin tekrar eden hikâyesi… Metruk Ev, Halit Ziya’nın kurmaca dünyasındaki metruk karakterleri, onların çatışmalarını, arzu edenle arzu edilenin ilişkisinin nasıl kurulduğunu incelerken değişen edebiyat algısını da gösterir.

Şiddet ve Medenilik
Wellek Library Konferansları ve Diğer Siyaset Felsefesi Denemeler

Şiddet ve Medenilik, siyasetin şiddetle kurucu ilişkisinin hukuk, kurumlar ve ideoloji tarafından düzen içine sokulamadığı; aşırı şiddetin normalleşmiş şiddete dönüştürülemediği farklı bir sahne üzerine düşünmeye davet ediyor. Vahşetin topografisini çıkarmaya çalışıyor.

Türkiye'de Siyasal Şiddetin Boyutları

İttihat ve Terakki’den Cumhuriyet’e ordunun özerk rolü ve şiddet üretme kapasitesi, 1915, Kürtler, Demokrat Parti, siyasal hareketlerin -sağın, solun ve İslâmcılığın- şiddetle ilişkisi, kapitalizmde zorun rolü örneği olarak 12 Eylül, bir özel şiddet hali olarak “doksanlar”, akademi sahasında tecessüm eden simgesel şiddetin tarihi ve ataerkil zihniyet şiddeti… Türkiye’de Siyasal Şiddetin Boyutları, “şiddet”le analiz edildiğinde sorunlarımızın ne kadar çarpıcı olduğunu gözler önüne seriyor.

Yeni İslâmî Burjuvazi
Türk Modeli

Yeni İslâmî Burjuvazi bir siyasal hareketin, yeni bir burjuva sınıfının ortaya çıkma koşullarını nasıl yarattığını incelerken, siyasal İslâm açısından bu tarihsel dönüşümün neden ve sonuçlarını ele alarak, bu süreçte, dinden, muktedir bir sınıfsal gösterge yaratılmasına da dikkat çekiyor.

Müslüman Milliyetçiliği ve Yeni Türkler

Türkiye tarihinde İslam ve millet kavramlarının ilişkisini ele alan Jenny White, Türkiye’nin toplumsal ve siyasal kutuplaşmasının ekseni olan korkunun iki anahtar simgesi olarak nitelediği misyonerliği ve başörtüsünü inceliyor. Türk kimliğinin yeniden üretilmesinde sınırların ve saflığın rolünü değerlendirirken, “düşman” tanımlarına karşılık nüfusu “aynı”laştırma çabasının, sınırların ihlali korkusunu ve tabuları nasıl canlı tuttuğunu gösteriyor.

Durkheim'ı Anlamak

Durkheim’ın çalışmalarını Birinci Dünya Savaşı öncesinin toplumsal ve siyasal çerçevesinde inceleyen Jacques Coenen-Huther, modernliğe geçiş sancıları çeken bir dünyayı, değişimin etkisini derinden hisseden bir aydının gözünden yansıtıyor.

"Özgürüm Ama Mecburiyet Var"
Diyarbakırlı ve Muğlalı Gençler Anlatıyor

Leyla Neyzi ve Haydar Darıcı, Diyarbakırlı ve Muğlalı gençlerle yaptıkları derinlemesine söyleşilerde, birbirini anlamanın haritasını seriyorlar önümüze. Önyargıların, kaygıların, öfkelerin, kitlenmelerin ama aynı zamanda empatinin, dostluğun, alış verişin haritası…

Sosyal Forum'dan Öfkeliler'e
Yeni Toplumsal Hareketlerin Kurucu Gücü

Yavuz Yıldırım, ’68 hareketinin mirasıyla da ilişkilendirerek, son yirmi yılın bu çarpıcı olgusunun analitik bir tasvirini sunuyor. Bir küresel kamusal alan kurmaya yönelen Dünya ve Avrupa Sosyal forumlarından, “Öfkeliler” ve “İşgal Et” eylemliliklerine yönelen süreç, toplamda geleceğin politikasına dair önemli ipuçları veriyor bize.

Nişantaşı Teneke Mahallesi
Teneke Mahalle Yoksulluğundan Orta Sınıf Yerleşimine

Egemen Yılgür, etnik ve sosyal yapısını 1950’lere kadar muhafaza eden mahalle sakinleriyle yaptığı görüşmeleri temel alarak, mahallenin farklı etnik gruplarına dönük önyargılara, 1950 sonrasındaki göçle karmaşıklaşan nüfus yapısına, yoksulluğun etnik ayrımları ortadan kaldıran birleştirici etkisine dair çarpıcı bir tablo sunuyor.

Türkiye'de Dindarlık
Sosyal Gerilimler Ekseninde İnanç ve Yaşam Biçimleri

Bu ülkede dinin sosyal ‘anlamı’ nedir, insanlar dine nasıl bakıyorlar? Dindarlığın ölçüsü ne, nasıl algılanıyor? Dine bakış, insanların gündelik davranışlarını, sosyal ilişkilerini, birbirlerine bakışlarını nasıl etkiliyor? Muhafazakârlığın, dindarlığın, laikliğin sınırları nerelerden geçiyor?

"Yeterince Otantik Değilsiniz Padişahım"
Modernlik, Dindarlık ve Özgürlük

Padişah Abdülaziz 1867 Paris Dünya Fuarı’na modernliğin seyrine bakmaya gittiğinde, kendisi de “Şark”ın bir seyirliği olarak karşılanmıştı. Ama “Batılı göz” ona bakınca tasavvurundaki otantik imgeyi bulamadı; yeterince “oryantal” görünmüyordu padişah.Modernlik ve Doğu-Batı karşılaşmaları, bitmez tükenmez bir mesele.

Ortadoğu'nun Siyasal Sosyolojisi
Arap İsyanlarından Önce ve Sonra

Arap isyanlarının öncesine ve sonrasına dair hem temel bir bilgi hem de yetkin bir yorum sunan Ortadoğu’nun Siyasal Sosyolojisi, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içindeki Arap bölgelerinin Birinci Dünya Savaşı ertesinde bölünmesi, 1948’de İsrail devletinin kurulması, 1979’da SSCB’nin Afganistan’ı işgali ve İran Devrimi, 1980-1990 arasında çıkan bölgesel savaşlar ve son olarak 11 Eylül 2001 saldırısından sonra başlayan “teröre karşı savaş” gibi olguların, meydana geldikleri yerlerden çok uzaklarda bile siyasal dinamikler yaratabileceğini ortaya koyuyor.

İstanbul’da Dindar Üniversite Gençliği
İki Dünya Arasında

Özlem Avcı’nın, dinî bir cemaat veya tarikatla doğrudan ya da dolaylı biçimde bağlantısı olmuş; büyük kısmı söz konusu ilişkiyi devam ettiren 60 üniversite öğrencisiyle yaptığı derinlemesine görüşmeler, Türkiye’de dindar üniversite gençliğinin ciddi bir portresini çiziyor.

Emeğin Tevekkülü
Konya’da İşçi-İşveren İlişkileri ve Dindarlık

Dindarlık, işçilerin ve patronların üretim sürecine bakışlarını ve karşılıklı konumlanmalarını nasıl etkiliyor? Dinsel sosyalleşme, emek sürecinde tahakküm ilişkilerine ve politik hegemonyaya elverişli bir zemin oluşturuyor mu? Yasin Durak’ın Konya Organize Sanayi Sitesi’ndeki işçi-işveren ilişkileri örneğinde yaptığı araştırma, bu temel sorular etrafında bir tartışma örüyor.

Çin'in Sosyolojisi

Çin’in Sosyolojisi günümüz Çin toplumunu genelgeçer kabullerin ötesine bakarak anlamak isteyenlere yönelik bir çalışma. Çin’in dinamiklerini çözmek için “kadim Çin” ya da “modernleşen Çin” gibi kalıplardan kurtulmak gerektiğini vurgulayan Jean-Louis Rocca, Çin kültürünün köklerinden yola çıkarak bireyselliğe, demokrasiye ve pazar ekonomisine doğru gerçekleşen evrimi inceliyor.

Sosyolojik Düşünce Sözlüğü

Dünyanın değişik bölgeleri ve dönemlerine ait toplumsal olguların benzerlik ve farklılıklarını toplumsal kavramının tanımını ve sosyolojik düşüncenin genel bir resmini sunmak üzere hazırlanan Sosyolojik Düşünce Sözlüğü, 220’den fazla araştırmacı ve akademisyenin birlikte ortaya çıkardıkları bir eser.

Şehre Göçen Eşek
Popüler Kültür, Mizah ve Tarih

Türkiye’de popüler kültürün erken çağına, kültür endüstrisinin palazlanmasından önceki zamanlarına eğiliyor bu kitapta Levent Cantek. Geleneksel mizah öğelerinin, köklü hiciv klişelerinin modernleşme sürecini yaşadığı bir dönem bu: Nasrettin Hoca’nın eşeğiyle beraber şehre göçtüğü bir dönem…

Şehir, Orta Sınıf ve Kürtler
İnkar’dan “Tanıyarak Dışlama”ya

Göç yüzünden sokağa çıkamaz olduk. Bizim gençliğimizde Doğulu hissederdim ben kendimi, Orta Anadolulu olmama rağmen. O zaman Doğu insanı mertti, dürüsttü. İşte işçi olmaya gelirlerdi buralarda fabrikalarda. Ekmeklerini taştan çıkarıyorlardı.