Çağdaş Dünya Edebiyatı - 6. sayfa

Hannah Arendt
Dünya Aşkıyla

Hannah Arendt hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en büyük felsefecilerinden biri. Dahası, felsefecinin aynı zamanda bir kamusal entelektüel ve politik şahsiyet olarak önem taşımasının en güçlü örneklerinden. “Çağının tanığı” sıfatını, müdahil bir tanık olarak hak eden bir şahsiyet... Ölümünden sonra, kendi eserlerinin yanında onun düşüncesi üzerine yazılanlar başlıbaşına bir literatür oluşturdu.

Camus
Bir Ahlakçının Portresi

20. yüzyılın en önemli entelektüel figürlerinden biri olan Albert Camus (1913-1960) felsefi duruşunu yaşamına ve kişiliğine yansıtmasıyla da özel bir yere sahiptir. Camus’nün düşünsel ve sanatsal üretimini bir arada inceleyen S.E. Bronner, bir “ahlakçı” olarak nitelediği yazarın eserlerini yaşamöyküsüyle birlikte ele alarak bu önemli noktayı yakalıyor.

Büyük Petro

Hakkında daima çelişkili yorumlar yapılan, delilikle dahilik, despotlukla hoşgörü, dinsizlikle sofuluk, avamilikle entelektüellik, askerlikle salon adamlığa arasında hayranlıkla ve kahırla anlatılan biriydi Petro. Güvenliği polis gücüyle sağlanan, çöpleri toplanan, cadde üstündeki binaları restore edilen, bugünkü anlamıyla belediye hizmetlerinin yapıldığı, yolların ve köprülerin sürekli onarıldığı, ulaşımın kolaylaştırıldığı, kadınların ve her sınıftan insanların sosyal hayata katıldığı bir şehir hayatı düşünmüştü, bunu yollarını açtı, uyguladı.

Simon Bolivar
Latin Amerika’yı Özgürlüğe Kavuşturan Adamın Hayat Hikayesi

Güney Amerika’da üç yüz yıl kadar mutlak egemen olan İspanyol kolonyalizmine karşı giriştiği mücadeleyi zaferle taçlandırmış muzaffer bir general... Güney Amerika’nın yarısının “kurtarıcısı” ve siyasi mimarı, birkaç ülkenin devlet başkanı… Sayısız siyasi risale, cüretkâr anayasalar, zekice denemeler yazan, parlak bir üsluba sahip, eşsiz bir konuşmacı…

Belirsizlikler Aynası
Karşı Anılar

Karşı Anılar 20. yüzyılı şekillendiren büyük tarihsel olayların birçoğuna ya aktif olarak katılmış ya da yakından tanık olmuş bir büyük yazarın, André Malraux’nun bu arka plan eşliğinde yaptığı bir çağ muhasebesi olarak okunmalıdır öncelikle. Son derece renkli, derinlikli bir politik pratik ve entelektüel hayatın kazandırdığı bilgi, deneyim zenginliği ve olgunlukla, çarpıcı anılarla harmanlanmış bir sorunun, “20. yüzyıl neydi?” sorusunun cevabını arıyor burada.

Beş Paralık Roman

Beş Paralık Roman, toplumsal manipülasyon ve demagoji üzerine unutulmaz bir satir.

İvan Denisoviç’in Bir Günü

Aleksandr İsayeviç Soljenitsin İvan Denisoviç’in Bir Günü’nde, toplama kamplarındaki acımasız yaşama ve çalışma koşulları karşısında onurunu ve haysiyetini korumaya çalışan insanları anlatıyor. Kirli, soğuk ve adaletsiz bir ortamda hayata tutunan mahkûmların, insanlık dışı düzene nasıl direnç gösterdiklerini resmediyor.

Konuş, Hafıza
Tekrar Ele Alınmış Bir Otobiyografi

“Nabokov, tarihî olayların detaylarına girerek, onları neşeli anekdotlarla ve etkileyici bir anlatımla birleştirerek, Konuş, Hafıza’yı bitmeyen bir okuma zevkine dönüştürüyor. Yazarın bilindik üslubu, diğer Nabokov romanlarına dair verdiği ipuçlarına ve imalara lezzet katıyor.” HARPER’S

Zaman İçinde Bediüzzaman

O, hem derviş kıyafetini giyip Bağdat yollarına düşen Molla Said hem Kürt kimliğinin dönem içerisinde önde gelen isimlerinden Said-i Kürdi. Kimilerince “üstad”, kimilerince “gerici”. Bediüzzaman, Molla Said, Said-i Kürdi, “üstad” veya bilinen ismiyle Said Nursi.

Lev Tolstoy

Tolstoy karmaşık bir kişilik. Bir yandan eserleri ve düşünceleriyle dünyayı etkilemiş, müritler edinmiş büyük bir fikir adamı; diğer yandan kumara ve kadınlara düşkün, zaafları olan bir insan. Ömrü boyunca öğretisiyle yaşantısı arasındaki çelişkinin acısını çekmiş: Evrensel aşkı yüceltirken evde karısına kötü davranan, yoksulluğu öğütlerken lüks içinde yaşayan... Öğretinin yüceliği için “kendi”ni yok etmeyi salık veren; ama “kendi”yle ilgili her fiziksel sıkıntıyı defterlerine not etmeden duramayan biri.

Saydam Şeyler

Saydam şeyler, asık suratlı, sakar bir kişi olan kahramanımız Hugh Person’ın İsviçre’ye yaptığı dört ziyaret çevresinde gelişiyor. Genç bir yayıncı olan Hugh, R. ile görüşmeye gönderilir. Yolda Armande’ye âşık olur ve defalarca aşağılandıktan sonra, onu arsız bir İskandinavyalı’nın elinden alarak evlenirler. Birlikte New York’a döner. Sekiz yıl sonra -bir cinayet, bir süre delilik ve kısa bir tutukluluğun ardından- Hugh, geçmişinin izlerini yakalamak için yalnız başına duygusal bir yolculuğa çıkar.

Karl Marx
Bağnazlık Üzerine Bir Araştırma

E. H. Carr, kendisinden sonra Marx’ın hayatını yazacak meslektaşlarına göre bir açıdan şanssız başka açılardan şanslıydı. Şanssızdı çünkü Marx’ın eserlerinin tamamına, dönemin önemli portrelerinin bütün eserlerine, yazılarına ulaşma imkânından yoksundu.

Yağmur Kral

Saul Bellow, en eğlenceli romanı olan Yağmur Kral’da hayalle gerçeği, felsefi tartışmalarla mizahı harmanlıyor.

Antonio Gramsci
Bir Devrimcinin Yaşamı

Teorisyenliğiyle olduğu kadar siyasal duruşu ve mücadeleci yanıyla da en önemli Marksist düşünürlerden olan Antonio Gramsci’nin hayatını tüm yönleriyle ele alan bu kitap, Gramsci üzerine yapılmış en iyi çalışmalardan birisi.

Oryantalist
Tuhaf ve Tehlike Dolu Bir Hayatın Aydınlanan Sırrı

Lev Nussimbaum, geçen yüzyılın hemen başında, kozmopolit Bakü’de doğdu. Babası zengin bir petrolcü, annesi ise komünist sempatizanı ve eylemcisi olan Lev, aldığı iyi eğitimden çok serüven romanlarıyla ruhunu besleyen yalnız ve hayalperest bir çocuktu. Ekim Devrimi, kendisinin ve ailesinin hayatını altüst etti. Ömrü boyunca komünistlerden nefret edecek olan genç Yahudi, çok sevdiği ancak giderek tekinsiz ve yaşanmaz bir yer haline gelen Bakü’yü ve Kafkasya’yı babasıyla birlikte terk etmek zorunda kaldı

Kant’ın Dünyası

Immanuel Kant sadece 22 Nisan 1724’te Königsberg’te doğmuş, 12 Şubat 1804’te orada ölmüş ve geriye çok sayıda eser bırakmış herhangi bir düşünür değildir. O, “Ne bilebilirim?”, “Ne yapmalıyım?”, “Ne umabilirim?”, “İnsan nedir?” sorularının peşinde felsefeye ve insanlığa yeni ufuklar açmakla kalmamış, insanlık tarihinin seyri içinde tıpkı büyük bir coşkuyla desteklediği Fransız Devrimi gibi büyük bir ilerleme imkânına da işaret etmiştir.

Michael Bakunin

Bakunin, ömrü boyunca borç içinde yaşadı. Devrimin ve değişimin yanı başında olmak istedi. Daima heyecanlıydı; iyi bir hatip ve ikna edici bir eylem adamıydı. Pek çok ülkede istenmeyen adam ilan edilmişti. Bir çocuk kadar hayalperestti; her tanıştığı insanı, çoğu asla var olmamış gizli örgütlerine dahil etmek için dil döküyordu.Sürgündü, sürekli takip edildi. Bifteğe bayılıyordu, tütün tiryakisiydi, neşeli kahkahalar atarak otoriteye küfrediyordu. Türlü hayal kırıklıklarına rağmen yılmıyor, devrimin ve hayatın baş aktörü olmayı arzuluyordu.

Einstein

Genel Görelilik Kuramı’yla Newton’dan beri var olan dünya kavrayışını yerle bir eden, uygarlığı değiştiren birçok ilerlemenin kökeninde imzası olan bir bilimadamı. Giyimine kuşamına, saçına başına hiç dikkat etmeyen, formüllerinin ve hayal dünyasının içine gömülmüş bir araştırmacı.

Spinoza: Bir Yaşam

Steven Nadler’in biyografik çalışması sadece Spinoza’yı anlatmıyor; Hollanda tarihini, Yahudileri, ilgi ve heyecanla birbirlerini tanımak isteyen Avrupalı bilim adamlarını, din ve mezhep kavgalarını, şiddeti ve türlü hoşgörüsüzlükleri resmediyor. Spinoza, çağdaş yorumcularından Antonio Negri’nin yazdığı gibi çağının bir “anomali”sidir.

Bir Yazarın Güncesi

Virginia Woolf öldüğünde, ardında kendi elyazısıyla doldurulmuş 26 defter bıraktı. Woolf 27 yıl boyunca bu defterlerde, neler yaptığını, kimleri gördüğünü, özellikle bu insanlar hakkında, kendisi hakkında, yazdığı ya da yazmayı umut ettiği kitaplar hakkında neler düşündüğünü neredeyse kesintisiz denebilecek bir şekilde kaydetti.

Santrforun Rüyası
Kendi Futbol Tarihim

1967-68 sezonunda şeytanın yattığı yeri bilen, şike ve üçkâğıtçılığın her türlüsüne hazır bir Bulgar oyuncu penaltı noktasında hidayete erdi. Daha sonra Ortodoks Rila Manastırı’nın ikinci papazına bunu şöyle anlatacaktı: maçın ortasında tam da her iki ayağıyla rakip kalecinin göğsüne sıçramak üzereyken baş melek Cebrail görünmüştü.

İnfaza Çağrı

“Yasa uyarınca, idam hükmü Cincinnatus C.’ye fısıldanarak bildirildi. Herkes birbirine gülücükler saçarak ayağa kalktı.” İNFAZA ÇAĞRI (...) “Yaratıcı bilinci dolduran hilelerle imgelerin beraberce kurdukları bir oyun ya da daha doğrusu Cincinnatus’un yaratıcı cinnetinin hikâyesi” VLADISLAV HODASEVİÇ

Yanlış

Totaliter bir rejimin iki Gizli Servis ajanı, tutukladıkları şüpheliyi başkente sorguya götürmek için yola çıkarlar. Yolculuk başladığında, Merkez tarafından tüm detayları dikkatle hazırlanmış Plan da işlemeye başlar. Bundan böyle ajanlar resmî görevliler değil, "insan" rolüne bürünmüş birer dosttur. Tutuklunun suçunu itiraf etmesi artık an meselesidir.

Tuhaf Zamanlar
Bir 20. yüzyıl hayatı

20. yüzyıl tarihini diğer asırlarınkinden ayıran en önemli izler; dünya savaşları, siyasal devrimler, imparatorluklardan ulus devletlere geçişler, kültürel alt üst oluşlar, toplumsal çatışmalar, iktisadi düzenler ve düzensizlikler ve tüm bunların etrafında oluşan modern kültürel bir hayat içerisinde sürülür.